Çağıl Gençalp
BİMAD Bira ve Malt Üreticileri Derneği
İKLİM KRİZİ SÜRECİNDE BİRA SEKTÖRÜ: 2050’YE BAKIŞ
Önümüzdeki 25 yılda dünyanın karşı karşıya kalması muhtemel en vahim sorunlarından biri iklim krizidir. Dünya nüfusunda yaşanacak hızlı artışın, artan nüfusun temiz gıda ve su ihtiyacını da paralel olarak arttırması beklenmektedir. Günümüzde 8 milyarı aşmış olan dünya nüfusunun 2050 yılında 9.7 milyara çıkacağı ve dünyadaki gıda üretiminin de bu nüfusu beslemek için en az %56 oranında artması gerektiği hesaplanmaktadır. Ancak iklim krizinin getirdiği olumsuz hava koşullarının tarım sektörünü de olumsuz etkileyeceği, aşırı sıcaklık, kuraklık veya seller gibi uç noktadaki doğa olaylarının hem temiz su kaynaklarını azaltacağı hem de istenen gıda miktarının üretilmesinde büyük zorluklar yaratacağı aşikardır.
İklim krizi, tarıma dayalı tüm sektörler gibi bira sektörünü de çok yakından ilgilendirmektedir. Özü itibariyle bir tarım ürünü olan biranın iki temel hammaddesi, yani arpa ve şerbetçiotu, endüstriyel tarımı yapılan bitkilerdir ve iklimde yaşanacak değişikliklerin, her iki ürünün hem kalitesini hem de üretim miktarını olumsuz etkileyeceği beklenmektedir. Örneğin, yapılan araştırmalara göre, 2050 yılına kadar küresel maltlık arpa talebini karşılayabilmek için üretilecek arpa miktarının %54 artması gerekmektedir; ancak iklim krizinin bu artışı sağlamayı zorlaştıracağı öngörülmektedir. (1) Benzer bir biçimde, 2050 yılına kadar Avrupa’da şerbetçiotu üretiminde de sıcaklık değişimlerine (ortalama sıcaklığın 1.4oC artacağı tahmin edilmektedir) ve kuraklığa (yıllık ortalama yağışın 24 mm azalacağı tahmin edilmektedir) bağlı olarak, ortalama %3 ila %18 arasında bir düşüş beklenmektedir. Daha da önemlisi, iklim değişikliğine paralel olarak, biraya asıl tadını, aromasını ve sertliğini veren şerbetçiotunun alfa içeriğinin de %20 ila %31 arasında azalacağı öngörülmektedir. (2)
Tüm bu faktörler bira üretimi için risk oluşturmakla beraber, bu riskleri azaltmak için bira endüstrisi sürdürülebilirlik konusunda giderek daha iddialı hedefler koymakta ve ciddi adımlar atmaktadır. Su kullanımı, enerji tüketimi, sürdürülebilir ambalaj kullanımı ve atık ambalaj yönetimi gibi konularda daha çevreci uygulamaların hayata geçirilmesinin yanı sıra, yapay zekâ destekli yeni teknolojilerin de kullanılmasıyla iklim krizinin etkilerini azaltabilmek adına çalışmalar tüm hızıyla devam etmektedir. Tarım teknolojilerindeki gelişim sayesinde, iklim değişikliğine uyum sağlayabilen arpa ve şerbetçiotu türlerinin geliştirilmesine yönelik çabalar da bu sürece katkı sağlayacaktır.
Kısacası önümüzdeki 25 yıllık süreçte tüm sektörlerde olduğu gibi bira endüstrisi de önemli bir dönüşüm içine girecektir. Üreticiler gerek Ar-Ge çalışmalarını artırarak daha verimli ve dayanıklı arpa ve şerbetçiotu türleri üzerinde çalışmaya, gerek üretim süreçlerinde çevrenin ve su kaynaklarının korunmasını sağlayacak tedbirleri almaya ve gerekse sürdürülebilir üretim ve ambalajlama teknikleri geliştirmeye devam edeceklerdir. İklim krizi her sektörü etkileyecek sonuçlar üretirken, sürdürülebilirlik konusunda en verimli süreçleri geliştirebilen sektörler bu olumsuz etkileri asgaride tutabilecektir. Bira sektörü de üzerine düşen sorumlulukları yerine getirecek sektörlerin başında gelecektir.
Kaynaklar:
1- Yawson, D.O., Adu, M.O. & Armah, F.A. Impacts of climate change and mitigation policies on malt barley supplies and associated virtual water flows in the UK. Sci Rep 10, 376 (2020). https://doi.org/10.1038/s41598-019-57256-3
2-Mozny, M., Trnka, M., Vlach, V. et al. Climate-induced decline in the quality and quantity of European hops calls for immediate adaptation measures. Nat Commun 14, 6028 (2023). https://doi.org/10.1038/s41467-023-41474-5