“Başkanların Gözüyle”

“Başkanların Gözüyle”

“Başkanların Gözüyle”

ETBİR YÖNETİM KURULU BAŞKANI AHMET YÜCESAN:

“Sürdürülebilir Kırmızı Et Üretiminde Süt Hayvancılığının Önemi”

Kırmızı et sektörüne geniş bir açıdan bakıldığında süt hayvancılığı ile kırmızı et üretim dengeleri çok iyi koordine edilmelidir.

Tarımsal üretimde gelişmiş ülkelerin üretim modelini göz önüne aldığımızda, hayvancılığın yüzde 60-75 oranında olduğu ve bu faaliyetin süt hayvancılığı üzerine kurgulandığını görmekteyiz.

Ülkemizde cumhuriyetin kuruluşuyla gelişmeye başlayan özellikle sığır hayvancılığı ilk çalışmada süt hayvancılığı üzerine kurgulanmıştır. Böylece süt üretimi artmış, buna bağlı olarak da süt endüstrisi de teknolojik ve kapasite anlamında oldukça gelişmiştir. Bu yönlü bir gelişme, yeniden hammadde ihtiyacı için süt hayvancılığının büyümesini sağlamıştır.

Süt hayvancılığında bu tür olumlu gelişmeler devam ederken, kamu otoritesi de bu gelişmelere destek sağlamıştır. Bütün bu çalışmalar devam ederken çok önemli bir konu olan süt ve et üretim dengesi maalesef bozulmuştur. Böylece ülkemizde uzun yıllardan başlayarak günümüze kadar süt arzında ihtiyaç fazlası, bunun aksine kırmızı et üretiminde ise arz eksiği meydana gelmiştir. Bu dengesizliğin sonucunda ise kırmızı et açığı ithal yöntemlerle karşılanmıştır.

Ülke hayvancılığında süt üretim hedefli çalışma, sığır popülasyonunda sütçü ırkların çoğalmasını sağlamıştır. Dengesiz ve kontrolsüz oluşan bu büyüme et ırkı hayvan yetiştiriciliğinin ihmal edilmesine, dolayısıyla et üretiminin azalmasına sebep olmuştur. Azalan üretim sonucunda ise doğal olarak et fiyatları yükselmiştir. Bu durumda et sanayicisi daha uygun fiyatlı olan anaç dişi sığır kesimini arttırmıştır. Ayrıca süt fiyatlarının zamanında ve yeterince verilmemesi de bu süreci hızlandırmıştır.

Ülkemizde kırmızı et ve sütün dengeli üretilebilmesi için öncelikle kombina verimli sığır ırklarının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu sayede hem yüksek kalitede süt elde edilir hem de bu hayvanlardan elde edilen erkek yavrularla besi sektörünün önü açılır.

Sadece süt verim özellikleri yüksek düzeyde olan sığırların, geniş mera ve yüksek verimli bitkisel üretim yapılan coğrafyalarda beslenmesi doğru bir model olabilir. Ancak ülkemiz gibi kısa süren bahar ve yaz aylarına sahip bölgelerde beslenen hayvanların kombina verimli olması tercih edilmelidir. Özellikle son yıllarda entansif besiciliğin artmasıyla ihtiyaç duyulan yemlerin ve yağlı tohumların ithal edilmesi bu konuyu daha hassas duruma getirmektedir.

 

Close