BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nü de kapsayan 14-18 Ekim Dünya Gıda Haftası’nda “Sıfır Açlık olan bir Dünya için Sağlıklı Beslenme” temasıyla etkinlikler gerçekleştiriyor. Bu temanın, bir yandan açlık, diğer yandan obezitedeki artışa dikkat çeken çok isabetli bir seçim olduğunu belirten TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, “İnsanlığın sağlıklı geleceğinin garantisi yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme, bunun da garantisi sürdürülebilir gıda üretimidir” dedi.
1945 yılında kurulan BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim, her yıl Dünya Gıda Günü olarak kutlanıyor.
16 Ekim Dünya Gıda Günü’nü de kapsayan 14-18 Ekim Dünya Gıda Haftası boyunca, bu yıl FAO’nun BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden ikincisi olan Sıfır Açlık Hedefi’ne uygun olarak belirlediği “Healthy Diets’ for a #ZEROHUNGER World’ (SıfırAçlık olan bir Dünya için Sağlıklı Beslenme)” temasıyla etkinlikler gerçekleştiriliyor.
FAO; açlığın yükselişte olduğu, fakat aynı zamanda fazla kiloluluk ve obezitenin de arttığı, gıda kayıp ve israfının etkileri konusunda kaygıların da büyüdüğü günümüzde Açlığa Son vermek için gerçekleştirilmesi gereken eylemlere dikkat çekiyor.
Dünya Gıda Günü 2019 teması: Sağlıklı Beslenme
FAO’nun raporlarına göre, bugün dünya genelinde 820 milyon insan açlık çekerken, sağlıksız diyetlerin yanı sıra hareketsiz yaşam tarzının bir sonucu olarak 670 milyon yetişkin, 5 – 19 yaş aralığındaki 120 milyon çocuk ve genç obez, 5 yaşın altındaki 40 milyon çocuk ise aşırı kilolu.
Sağlıksız beslenme, bulaşıcı olmayan hastalıklara (kalp damar hastalıkları, diyabet ve belirli kanser türleri) bağlı ölümlerde en büyük risk faktörü olarak kabul ediliyor. Dünya genelinde her 5 ölümden 1’inden sorumlu olan sağlıksız yeme alışkanlıkları, yılda 2 trilyon dolarlık maliyetiyle ülkelerin sağlık bütçelerinde de önemli bir yer tutuyor.
Obezite ve diğer kötü beslenme biçimleri, günümüzde neredeyse her 3 kişiden 1’ini etkiliyor. Mevcut verilere dayalı tahminler, bu sayının 2025 itibariye her 2 kişiden 1’i olacağını ortaya koyuyor.
“Açlıkla mücadelede başarı ve sağlıklı beslenme için sürdürülebilir gıda üretimi”
Dünya Gıda Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, açlık ve obezite oranlarında yaşanan artışın FAO’nun 2019 Dünya Gıda Günü temasının ne kadar isabetli olduğunu gösterdiğini bildirdi.
Dünya genelinde gelişmiş ya da az gelişmiş bütün ülkelerin sorunu olan açlığın ve obezitenin önüne geçilerek sağlıklı beslenmenin garanti altına alınması için ortak eylemler geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Kopuz, “Her insanın yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenmesini sağlayacak gıdaya ulaşması, temel bir insan hakkıdır. İnsanlığın sağlıklı geleceğinin garantisi yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme; bunun da garantisi sürdürülebilir gıda üretimidir” dedi.
Günümüzde artan dünya nüfusunu beslemeye yetecek gıdanın üretimi ile Sıfır Açlık hedefine ulaşılmasının önünde aşılması gereken çok önemli sorunlar olduğunun altını çizen TGDF Başkanı Kopuz, şöyle devam etti:
“Bu sorunların başında küresel düzeyde tarım ve gıda üretimini tehdit eden iklim değişikliği gelirken, farklı coğrafyalarda yaşanan savaş ve çatışmalar da insanların sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürmelerine yetecek gıdaya ulaşmalarının önünde engel teşkil ediyor. Ülkeler, hatta bölgeler arası gelişmişlik düzeyi ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler de gıdaya erişimin önündeki en önemli zorlukların başında geliyor.
Tarım ve gıdanın önündeki en önemli tehdit olan küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede BM öncülüğünde yürütülen çalışmaların başarıya ulaşması için, bütün ülkelerin ortak eylem planları üzerinde mutabık kalması önemlidir.
“Tarım ve gıda üretimini yeniden organize etmeliyiz”
Birçok tarım ve gıda ürününde yeterlilik derecesi yüksek olan ülkemizde de tarım ve gıda üretimini yeniden organize etmemiz, geleneksel yöntemler yerine, modern, iklim değişikliğine uyumlu bir üretim yapısını acilen planlamamız gerekiyor. Üretimde girdi maliyetleri aşağı çekilerek, insanımızın yeterli miktarda ve kaliteli gıdaya daha ucuza ulaşması sağlanmalıdır.
Tüm bunların yanı sıra bugün dünyada her yıl üretilen gıdaların üçte biri, yani 1,3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Gıda kayıp ve israfının önüne geçmezsek, ne açlığa son vermekten ne de sağlıklı beslenme için yeterli gıdayı sunmaktan bahsedebiliriz. Bu sebeple, TGDF olarak en öncelikli gündem maddelerimizden birisi olarak, gıda kayıp ve israfına yönelik çabalarımızda ısrarcıyız.”