TGDF Akademi COVID-19 Konferanslarının konuğu EY Türkiye Kurumsal Finansman Şirket Ortağı Demet Özdemir oldu. Özdemir nakit yönetimini doğru yapan şirketlerin salgın sürecini daha kolay atlatacaklarını ifade ederek bunun için yapılması gerekenleri sıraladı.
Demet Özdemir COVID-19’un şirketleri “bugün, yarın ve yarından sonra” olmak üzere üç ana fazda etkilediğini söyledi. Konuşmasında şirketlerin yarına nasıl hazırlanacağı sorusunu cevaplayan Özdemir, pandemiden çıkabilmek için sağlıktan sonra en önemli konunun nakit akışı olduğunu belirtti. Özdemir’in sunumundan satır başları şöyle:
Demet Özdemir: “İşletmelerin sürekliliğini sağlayabilmek için en önemli konu nakit akışıdır”
“COVID-19 şirketleri üç ana fazda etkiledi: Bugün, yarın ve yarından sonra. Bugün denilen kısım sağlık yönetimi, personelin önceliği, hijyenin korunması, güvenlik önlemlerinin alınması. Şirketler bir yangınla karşı karşıyaydılar ve bazıları bunu söndürdüler bazıları hala bununla uğraşıyor.
Yangın söndükten sonra küllerle ne yapılacak, başka bir deyişle yarına nasıl hazırlanılacak aşaması geldi. Pandemiden çıkabilmek, işletmelerin sürekliliğini sağlayabilmek için sağlıktan sonra en önemli konu nakit akışıdır.”
“İşletmelerin kar odaklı işletmeden nakit odaklı işletmeye dönüşmesi gerekiyor”
“İşletmelerin kar odaklı işletmeden nakit odaklı işletmeye dönüşmesi gerekiyor. Nakit doğru yönetilebilir ve maksimize edilebilirse şirket ayakta kalabilir, finansal varlığını sürdürebilir, bu zorlu dönemden başarıyla çıkma fırsatını elde edebilir.
COVID-19 öncesinde nakit odaklı sisteme geçmiş olan firmalar krizi daha iyi yönetti. Bazı firmalar ise bunu krizle beraber uygulamaya başladılar. Bu dönem için nakdi tek elden yönetmek, merkezi bir pozisyona teslim etmek çok önemli. Bu şekilde büyük işletmenin tamamında likiditenin sıkışmakta olduğu alanlar görülebilir, anında ve zamanında çözülebilirse likidite maksimum seviyeye ulaşabilir.”
“Nakit maksimizasyonu için bilançoda yer alan kalemlerin tek tek gözden geçirilmesi gerekli”
“Nakit maksimizasyonu için dış kaynaklara gitmeden önce bilançoda yer alan kalemlerin tek tek incelenmesi gereklidir. Her bir ticari alacağın, mevcut sözleşmelerin, tahsilat koşullarının tekrar gözden geçirilmesi; gerekirse faturalandırmaların hızlandırılması; müşteriye iskonto verilmesi gibi çözümlerle nakit temin etme fırsatı yakalanabilir.
Aynı gözden geçirme ticari borçlara da uygulanmalıdır. Otomatik ödemeleri durdurmak, devletin verdiği erteleme imkanlarını kullanmak, mutlaka elzem olan borçları ödemek, ödeme yapma sıklığını düşürmek gerekli. Tedarik zincirinin bir kısmına erteleme yapılması, iskonto imkanlarının araştırılması nakit maksimizasyonu açısından fayda sağlayacaktır.”
“Şirketler mevcut iş modellerini gözden geçirmeli”
“Pandemi süreci geçecek. Bu süreci sağlıklı biçimde atlatacağız. Bu dönemin finansal olarak da sağlıklı biçimde atlatan firmalar pazarda oluşacak boşlukları değerlendirecek. Biz onlarca ekonomik krizden geçtik. Her bir kriz sonrasında farklı boşluklar, farklı fırsatlar oluştu. Bunları değerlendirebilmeyi mümkün kılan tek şey nakit varlığı ve finansman gücüdür. Şirketler iş modellerini yenilemeli, mevcut iş modelleri yeniden gözden geçirilmelidir. Değişen sektör ve tüketici alışkanlıklarıyla beraber nelerin değiştirilip dönüştürüleceğine karar verilmesi ve pandemi sonrasında hazır olunması gereklidir.”
Konferansa katılan TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz de gıda sektörünün COVID-19 ile ortaya çıkan sorunlarına değindi. Sektörün durumunun dışarıdan göründüğü gibi iyi olmadığını belirten Akyüz, %50 talep daralması ile karşı karşıya olunduğunu vurguladı:
Rint Akyüz: “COVID-19 sonrası sektör %50 talep daralması ile karşı karşıya”
Yaşanan kriz sonrasında gıda sektörü tarladan sofraya tedarik zincirini kırdırmadı. Gıda sektörü nakit üreten bir sektör. Ancak durum dışarıdan göründüğü gibi değil. COVID-19 sonrası sektör %50 talep daralması ile karşı karşıya. Bu küçük bir oran değil. Hazırlıklı olmak lazım. Bunun için nakit yönetimi önemli.
Ayrıca ev dışı tüketim sektöründe ciddi problem var. Oteller, restoranlar, kafeler ciddi birer tüketim kanalı ve bunlar şu anda çalışmıyor. Ne zaman aktif hale gelecekler, ne kadar kapasiteyle çalışacaklar bu da bilinmiyor. Nakit akışı sıfır. İşsizlik büyük. Özellikle KOBİ’ler boyutunda büyük sıkıntı var. EDT sektörüne hizmet veren fabrikalar şu anda kapalı. Onlara mal tedarik edenlerde sıkıntı var. Ciddi nakit sıkışması var. Bu basit bir sorun değil. Bu nedenle gıda sektörü dışarıdan görüldüğü kadar şanslı bir sektör değil. Her önüne gelene her istenilen fiyattan mal satılıyor gibi bir görüntü oluşturuldu ama durum öyle değil.
“Sektörün kontrol etmesi gereken en önemli şey nakit”
Sektörün bu dönemde en büyük kontrol etmesi gereken şey nakit. Özellikle EDT sektöründe bu nakit sorunu çok ciddi. Bunun dışındaki kanallarda da nakit sorunu var. Çünkü bir yerde hem dövizin nereye gideceği konusu muallaktayken, öbür tarafta sistemin ne zaman yerine oturacağı belli değil. Yani bir sanayicinin en önemli silahı olan öngörülebilirlik şu anda yok. Bu sadece gıda sektörü için değil, herkes için böyle.