REC Türkiye tarafından, Almanya Büyükelçiliği desteğiyle düzenlenen geniş katılımı konferansta; BM İklim Değişikliği Marakeş COP22 - Taraflar Konferansı’nın genel değerlendirmesi yapıldı ve “Türk İş Dünyası Liderlerinin İklim Değişikliğine Yanıtı” Projesi sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı.
6 Aralık tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen konferansa, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, özel sektör, uluslararası kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları, akademisyen ve medya temsilcilerinden 150’yi aşkın kişi katılım sağladı. Toplantının açılış konuşmalarını REC Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Z. Sarıkaya, Almanya Elçisi Robert Dölger ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı - İklim Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar gerçekleştirdi.
Türkiye ve Dünya, Marakeş’te (COP22) Beklediğini Bulamadı!
Açılış konuşmalarının ardından, konferansın ana konuşmacısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı - İklim Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar COP22 değerlendirmesi yaparak, uluslararası müzakerelerin gidişatına ilişkin bilgi sundu. Türkiye’nin müzakere pozisyonunu da katılımcılarla paylaşan Birpınar, Türkiye’nin Marakeş’te derdini dünyaya anlattığını ve bu durumun Türkiye’nin finansman kaynaklarına neden ulaşması gerektiğinin diğer ülkelerin anlamasını sağlamak açısından çok önemli olduğunu belirtti. Marakeş toplantısının hemen başında Türkiye'nin Yeşil İklim Fonu'ndan yararlanmak istediğini ve bu konuda bir kararın çıkmasını gündeme aldırmaya çalıştığını, ancak gelişmekte olan ve az gelişmiş 154 ülkenin itiraz ettiğini, 80 ülkenin katılım sağladığı istişare toplantıları gerçekleştirdiklerini söyledi. Birpınar, “Yenilenebilir enerjiye ve iklim dostu projelere harcayabilmek için yurt dışı finansmanına Türkiye'nin ihtiyacı var.” ifadesini kullandı. Konferansa finansal destek sağlayan Almanya Büyükelçiliği adına açılış konuşmasında değerlendirmeler yapan Almanya elçisi Robert DÖLGER, iklim değişikliğiyle mücadele için düşük karbon ekonomisine geçişin zorlu bir süreç olduğunu ancak beraberinde getirdiği özellikle yeni iş olanaklarının ve inovasyon fırsatlarının daha fazla olduğunu vurguladı. Dölger, düşük karbon ekonomine geçişte kamu idaresine düşen en önemli görevin uygun mevzuat çerçevesinin çizilmesi ve teşvik mekanizmalarının oluşturulması yoluyla inovatif çözümlerin yaygınlaştırılmasının sağlanması olduğunu belirtti. Almanya’nın 2017 yılında COP23’e ev sahipliği yapacağını hatırlatan Dölger, aynı yıl içinde G20 dönem başkanlığı da yapacaklarını ve iklim değişikliği ile mücadeleyi grubun gündeminde ön sıralara taşıyacaklarını söyledi.
Konferansın, ikinci bölümü, “Marakeş’in Kazandırdıkları (Panel)” oturumuyla devam etti. Panelde, REC Türkiye Direktörü R. Ünal Sayman, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İklim Değişikliği Dairesi Başkanı Mehrali Ecer, Avrupa Birliği Bakanlığı Sektörel Politikalar Başkanı Aylin Çağlayan Özcan ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi ve IPCC yazarı Barış Karapınar sunumları ve görüşleriyle Paris Anlaşması yol haritasını ve Marakeş’te gerçekleşen müzakereleri değerlendirdi. Aylin Çağlayan Özcan, Avrupa Birliği’nin ekonomik büyüme ile sera gazları arasındaki ilişkiyi tersine çevirerek de-coupling yaptığını, yani bir taraftan büyürken, diğer taraftan seragazı salımlarını azaltmayı başardığını vurguladı. Mehrali Ecer sunumunda başlıca; Paris Anlaşması öngörüleri, sera gazı salım hedefleri, Marakeş öncesi yapılan hazırlıklar ve Marakeş müzakereleri, iklim değişikliğinin en çok etkilediği ülkeler için kayıp-zarar mekanizmalarının oluşturulmaması, Marakeş eylem bildirisi, Marakeş’teki Türk heyeti ve ikili görüşmeler ve yan etkinlikleri gibi konularda bilgilerini katılımcılar ile paylaştı. Barış Karapınar, Türkiye’nin ulusal katkısının hesaplanmasında kullanılan mevcut durum senaryosunun gerçekçi olmadığını ve Türkiye’nin daha iyi yapabileceğini belirtti.
Panel oturumunun ardından Türk İş Dünyası ve İklim Değişikliği oturumunda Almanya Büyükelçiliğinin finansal desteğiyle REC Türkiye tarafından yürütülen “Türk İş Dünyasının İklim Değişikliğine Yanıtı” Projesinin sonuçları REC Türkiye Uzmanı Dursun Baş tarafından katılımcılarla paylaşıldı. Proje sonuçlarının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti Şube Müdür Vekili Tuğba İçmeli Paris ve Marakeş’in iş dünyasına yüklediği sorumluluklar üzerine sunumunu gerçekleştirdi. REC Türkiye uzmanı, Dursun Baş sunumunda, Türk iş dünyasının, İklim değişikliğinin etkilerini anlama ve farkındalık seviyeleri, stratejileri ve eylem planları, ölçme ve değerlendirme faaliyetleri, kamu yönetiminden beklentileri ile ilgili anket bulgularını paylaştı. Şube Müdür Vekili Tuğba İçmeli, Paris Anlaşması ve COP22 Marakeş değerlendirmesine ek olarak.,bu süreçte iş dünyası ve diğer paydaşların oluşturduğu koalisyon ve girişimlere ilişkin bilgi sundu. Türkiye’deki iş dünyası sera gazı izleme, raporlama ve doğrulama faaliyetlerine ilişkin güncel çalışmaları da özetledi. Ayrıca, yeni kurulan KAREM: Türkiye Karbon Yönetimi Eğitim Merkezi