Dünya Gıda Günü dolayısıyla düzenlenen Sürdürülebilir Gıda Konferansı’nda, Türkiye’nin Sürdürülebilir Gıda için yol haritasını acilen belirlemesi gerektiği bildirildi. Sürdürülebilir Gıda Konferansı; TGDF, Bakanlıklar ile FAO’nun yanı sıra, gıda sanayinin lider kuruluşları ve akademik dünyadan katılımla İstanbul Swissotel’de gerçekleştirildi.
“İklim değişikliği tarım üretimi önünde engel”
BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Üst Düzey Politikalar Sorumlusu Ariella Glinni ise FAO’nun “İklim değişiyor. O halde gıda ve tarımda değişmeli” sloganının, iklim değişikliği ve gıda güvenliği arasındaki önemli ilişkiye dikkat çektiğini bildirdi. Geçen yıl imzalanan Paris Anlaşması ve oluşturulan Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi’nin, daha sürdürülebilir bir gelecek için atılan iki dev adım olarak nitelendiren Glinni, “2016’nın ise kararlılığımızı eyleme döktüğümüz yıl olmasını istiyoruz. Mesajımız oldukça net: İklim değişikliği problemini çözmeden, yoksulluk ve açlığı sonlandıramayacağız. Gezegenimizi koruyamayacağız ve herkes için refah sağlayamayacağız. Bu yılki çabalarımız, giderek artan nüfusu sürdürülebilir şekilde besleyebilmek için gıda ve tarımın iklim değişikliğine nasıl adapte olması gerektiğine odaklanıyor” şeklinde konuştu.
2050 yılında dünya nüfusunun 9,6 milyara ulaşmasının beklendiğini hatırlatan Glinni, bu nüfusun beslenebilmesi için tarımsal üretimin ortalama %60 artması gerektiğine işaret etti. İklim değişikliğinin bu hedefe ulaşmada ciddi bir engel oluşturduğunu dile getiren Ariella Glinni, sözlerine şöyle devam etti: “İklim değişikliğini azaltma ve buna adapte olma çabaları birlikte yürümelidir. İklim değişikliğinin etkilerini hali hazırda görmeye başladık. İvedilikle önlem alınmadığı takdirde milyonlarca kişi yoksulluk ve açlık riskiyle karşı karşıya olacak. Olağan seyrin sürmesi halinde, 2030 yılında yoksul sayısının 35 ila 122 milyon kadar artması öngörülüyor. Dolayısıyla olağan seyrin kökten değişmesi gerekmektedir ki, tarım daha sürdürülebilir, üretken ve dirençli hale gelebilsin. Yapmadığımız takdirde hali hazırda gıda güvenliği sağlayamayan ve gıda fiyat volatilitesine katkıda bulunan ülke ve bölgelerdeki gıda üretimi, ikilim değişikliğinden çok ciddi seviyede etkilenecektir.”
Tarım Bakanlığı'nın acilen "Sürdürülebilirlik" konusuna odaklanmalı
Konferansta konuşan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri İlknur Menlik de, "Sürdürülebilirlik konusunda tüm paydaşların kesintisiz işbirliği içinde çalışmasının önemine değindi ve özellikle Gıda, Tarım, Hayvancılık Bakanlığı'nın bu konuda acilen bir birim kurması gerektiğini belirtti.
“Türkiye su fakiri olacak”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da konuşmasında, iklim değişikliğinin dünyada tarım ile başladığına; bugün tarım sektörünün, sera gazlarının %25’inden sorumlu olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’de iklim değişikliğine yönelik çalışmaların yetersizliğine vurgu yapan Kadıoğlu, “Ülkemizde yazın sıcaklıklar yükseliyor, kışınsa yağışlar azalıyor. 2050 yılına geldiğimizde kişi başına düşen su, 1.000 litrenin altına inecek ve Türkiye su fakiri bir ülke olacak. Oysa Türkiye’de su kullanımının yüzde 70’inden fazlasını tarım yapıyor. Ancak yerel yönetimler bunun henüz farkında değil ve hala bu konuda bir icraatları yok” diye konuştu.