COVID-19 kriz midir, afet midir? Prof. Kadıoğlu cevapladı…

COVID-19 kriz midir, afet midir? Prof. Kadıoğlu cevapladı…

COVID-19 kriz midir, afet midir? Prof. Kadıoğlu cevapladı…

İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, TGDF Akademi’nin düzenlediği COVID-19 Konferansları serisine katıldı. Pandemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kadıoğlu Türkiye’nin gelecekte hasar yönetimi değil risk yönetimi yapmasının gerektiğini vurguladı.

İTÜ Öğretim Üyesi, Meteoroloji, İklim Değişimi, Afet ve Acil Durum Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu COVID-19 ile yaşananların bir afet olduğunu belirtti. Türkiye’de bir durumun afet kabul edilmesi için binalara zarar gelmesi gerektiğin ifade eden Kadıoğlu, Türkiye’nin Afet Risk Azaltma Planı olmadığına dikkat çekti. Kadıoğlu şunları söyledi:

“Türkiye Afet Risk Azaltma Planı oluşturulmalıdır!”

“Türkiye’nin Afet Risk Azaltma Planları yoktur. Türkiye Afet Müdahale Planı vardır ama devreye sokulmamıştır. Bu çalıştırılsaydı deprem için bir kazanım olacaktı, tecrübe olacaktı. Arama kurtarma, enkaz kaldırma haricinde plana dahil bütün çalışma grupları çalışacaktı.

COVID-19 bir afetti. Ancak afet yönetimi yerine hastane yönetimi tercih edildi. Hastane kapasitesinin üzerinde pik olmamasına çalışıldı. Salgın bu şekilde geçiştirilebilir ancak deprem gibi afetlerde bu şimdi yapıldığı gibi yapılamaz. Afet Risk Azaltma Planı oluşturulması gereklidir.”

“Türkiye’nin yapacağı en büyük yanlış rehavete kapılmaktır!”

“Her ülke “normalleşme” adına bir takvim koyuyor. Bazı öngörülere göre Türkiye’de bu 4 aşamada olacak, 2021 Ocak’ta normalleşme aşamasına geçilecek. Ancak bu erken bir tarih gibi duruyor. Türkiye’de hızlı be düzenli bir düşüş yok. Vaka sayılarında görülen zikzak ne zaman normale dönecek, bu konuda henüz bir çıkarım yapamıyoruz.

Şu anda Türkiye’de durgunluk var. Ancak Azerbaycan, Türkistan, Malezya gibi bazı ülkelerde hastalığın düşerken yeniden çıkış yaptığı görülüyor. Bu durum hareketlilikte artışa, sosyal mesafe kısıtlamalarının gevşemesine bağlanıyor. Türkiye’nin şu anda yapabileceği en büyük yanlışı rehavete kapılmak. Sabırlı olmak, önlemleri sürdürmek lazım. Toplumu duygusallığa iten reklamların yasaklanması lazım.”

“Bundan sonra riskleri yönetmeliyiz, hasarları değil!”

“İklim değişikliği salgın hastalıkları artıracak. Halen sıtmada, kenede artış var. Bunların ortak özelliği hayvandan insana geçmesi. Bütün dünyada tropikal hastalıklar konusunda uzmanlar yetiştiriliyor. Bizim de buna ayak uydurmamız gerek.

COVID-19’un çevreye etkisi de olumsuz. Salgından dolayı tek kullanımlık eldiven, maske kullanımı artış gösterdi. Önümüzdeki dönemde buna tek kullanımlık çatal, kaşık, bıçak da eklenecek. Bu durum iklim değişikliğiyle mücadeleyi “yeniden kullanma” konusunda sıkıntıya düşürecek.

COVID-19 ve bundan sonra karşımıza çıkabilecek tüm afetler için alınması gereken ders; bundan sonra riskleri yönetmeliyiz, hasarları değil.”

Close