T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TGDF işbirliğinde Depozito İade & Gekap İstişare Çalıştayı düzenlendi

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TGDF işbirliğinde Depozito İade & Gekap İstişare Çalıştayı düzenlendi

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TGDF işbirliğinde Depozito İade & Gekap İstişare Çalıştayı düzenlendi

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) işbirliğinde düzenlenen Depozito İade & Gekap İstişare Çalıştayı, 23 Kasım Cumartesi günü Antalya’da gerçekleştirildi.

Çalıştaya konuşmacı olarak T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Muhammet Ecel’in yanısıra TGDF Genel Sekreteri İlknur Menlik, TGDF Yönetim Kurulu üyeleri Tülay Aktan, Ebru Şenel Erim ve Sinan Cem Şahin, Sıfır Atık Daire Başkanı Sadiye Bilgiç Karabulut, İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Erdem Görgün, TGDF Çevre Komisyonu Başkanı Kürşat Apan ve TGDF Lojistik Komisyonu Başkanı Uygar Uşar katıldı.

Oturum Başkanlığı, Sıfır Atık Daire Başkanı Sadiye Bilgiç Karabulut ve TGDF Yönetim Kurulu üyesi Tülay Aktan tarafından yapıldı.

Çalıştayda Depozito İade Sistemi, TGDF’nin Sürdürülebilirlik Vizyonu, GEKAP Yönetmeliği’nin sektörel değerlendirmesi gibi konular ele alındı. Türkiye Gıda ve İçecek Sektörü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan katılımcıların ilgi gösterdiği çalıştay oldukça verimli geçti.

Muhammet Ecel

Çevre Yönetimi Genel Müdürü Muhammet Ecel: Çevre sorunları tüm dünyayı etkiliyor

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Çevre Yönetimi Genel Müdürü Muhammet Ecel, birçok önemli konuya şu sözlerle değindi:

“Günümüzde giderek artan çevre sorunları yalnızca ülkemizin değil tüm dünya ülkelerinin ortak sorunudur. Çevre sorunlarının toplum yaşamını olumsuz yönde etkilememesi için yeni politikalar geliştirmek ve bu politikaları çevreyle uyumlu hale getirmek zorundayız.

Bu kapsamda, Bakanlık olarak çevreyle ilgili yasal düzenleme çalışmaları ve uygulamaları sürdürülebilir çevre ilkesi çerçevesinde yürütüyoruz. Döngüsel ekonomi vizyonu çerçevesinde maddesel geri dönüşümü en önemli husus olarak görüyoruz.

“Geri kazanım oranını %35’e çıkarmayı hedefliyoruz”

Ülkemizde bu anlamda geri kazanım sektöründe önemli ilerlemeler sağladık. Yıllık 32 milyon ton belediye atığının oluştuğu ülkemizde, bugün %13 olan geri kazanım oranını sıfır atık vizyonunun yaygınlaştırılması ve geri kazanım tesisi yatırımlarının tamamlanmasıyla 2023 yılında %35 seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz.

Bakanlığımızın yürüttüğü Sıfır Atık Projesi kapsamında atıkların sürdürülebilir yönetimini sağlamak için çeşitli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Sıfır atık, oluşan atıkların değerli bir kaynak olarak üretim sürecine dahil olmasını hedefleyen köklü bir değişim hareketi ve bütüncül bir yaklaşımdır.

“Poşet kullanımını %77 oranında azalttık”

Bu hedefe ulaşmak ve yaygınlaştırmak için 12 Temmuz 2019 tarihinde Sıfır Atık Yönetmeliğini yayımladık.

Hedefimiz 2023 yılına kadar ülke genelinde sistemin hayata geçirilmesi ve böylelikle insanımızın atıklara bakışını değiştirecek, gücü ve etkinliği arttırılmış bir atık yönetimi anlayışı oluşturulmasıdır.

Çevre kirliliğinin önlenmesi, çevre duyarlılığı için farkındalık oluşturulması ve kaynakların verimli yönetimi amacıyla 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle plastik alışveriş poşetlerini ücretli hale getirdik.

Bu düzenleme ile sene başından bu yana poşet kullanımını yaklaşık %77 oranında azalttık. Vatandaşlarımızca da uygulama kabul gördü ve toplumda çok kullanımlık taşıma ekipmanı kullanımı yaygınlaştı.

Çevre Kanunu Değişikliği ile 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren zorunlu depozito uygulamasına başlıyoruz.

Böylelikle içecek ambalajlarımızı diğer atıklarla karışmadan toplayarak, geri dönüşüm oranlarımızı arttırmayı hedefliyoruz. Depozito uygulaması ile birlikte depolama alanlarına giden değerlendirilebilir atık miktarını azaltmayı, depolama alanlarının daha uzun süre kullanımını sağlamayı, daha temiz atık toplama altyapısı kurarak ithalata olan bağımlılığı azaltmayı amaçlıyoruz.

“Katı atıklar etkin şekilde toplanıyor, elektrik elde ediliyor”

Ülkemizde katı atık düzenli depolama tesisleri ile ilgili çalışmalarımız her geçen gün artarak devam etti. 2002 de 15 katı atık düzenli depolama sahası varken, bugün 89 katı atık düzenli depolama sahası ile toplam nüfusun %82’sine hizmet veriyoruz.

Bu alanlarda sadece atığı depolamak yerine geri kazanıma öncelik veren ön işlem tesislerini de hayata geçiriyoruz. Bununla da yetinmeyip, bu sahalardan yaklaşık 198,5 MW’ın üzerinde elektrik üretiyoruz.

Halihazırda Ülkemizde 2000 den fazla geri kazanım tesisi ile atıklarımızı ekonomiye geri kazandırıyor, çevremizi ve doğal kaynaklarımızı koruyoruz. İçinde bulunduğumuz yüzyılda çevre sorunlarının ortaya çıkardığı tehditleri ve fırsatları fark eden ülkeler, küresel ölçekte yeni bir sanayi devriminin önde gelen aktörleri olacaklar.

“TGDF ile yapılan işbirliğini çok kıymetli buluyorum”

Ülkemizin bu yeni sanayi devriminin dışında kalması, kalkınma yolunda önemli fırsatların kaçırılması anlamına geliyor. Ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine daha büyük bir hızla ulaşması ve sanayi sektörümüzün uluslararası rekabet gücünün artması çevre dostu teknolojilere geçişi ile mümkün olacak.

Geleceğimize yönelik belirleyeceğimiz somut hedeflerimizin başarılı bir şekilde hayata geçirilerek 2023’e doğru yola emin adımlarla devam etmemiz konusunda işbirliği içerinde olmamızın önemi büyüktür.

Bu çerçevede, ülkemizin, sahip olduğu genç nüfusla, güçlü kamu yapısı ve özel sektör dinamizmi ile önemli adımlar atacağına inanıyor, bu anlamda tüm paydaşlarımız ile etkin, yapıcı ve dinamik bir işbirliği kurmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bu vesile ile Bakanlığımız ve Türkiye Gıda ve İçecek Dernekleri Federasyonu arasında; gıda ve içecek sektörlerinden kaynaklanan çevresel etkilerin en aza indirilmesi amacıyla bu yılın Nisan ayında yapılan işbirliği protokolü kapsamda tüm paydaşların aktif katılımıyla yapılacak çalışmaları çok kıymetli buluyorum ve şimdiden katılım ve katkı sağlayan herkese şahsım ve Bakanlığım adına teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.”

Sadiye Karabulut

Sadiye Karabulut: Atık ithalatına olan bağımlılığı azaltmayı hedefliyoruz

Sıfır Atık Daire Başkanı Sadiye Karabulut yaptığı konuşmada Bakanlık olarak idari yaptırımlar ve beyanların alınmasına ilişkin düzenlemeler için çalışmalar yapıldığını söyledi. GEKAP konusunda yapılan çalışmaları ve süreci anlatan Karabulut, İTÜ ile Türkiye Depozito İade Sistemi (TÜDİS) yürütüldüğünden de bahsetti.

Avrupa Birliği'nin bu alanda yaptığı değişikliklerden ve plastik stratejisinden de söz ede Karabulut, atık ithalatına olan bağımlılığı azaltmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

 

Ebru Şenel Erim 

Ebru Şenel Erim: "Kayıt dışı" önlenmeli

“TGDF’nin Sürdürülebilirlik Vizyonu” başlıklı sunum yapan Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Ebru Şenel Erim, Gıda güvenliğinde en önemli rolün ambalajlı ürün olduğunu ifade etti. Lojistiğin önemine vurgu yaparak kayıt dışının önlenmesi gerektiğini ifade etti. Tüketici farkındalığının artırılması, tüketiciye atığın çöp değil dönüştürülebilir olduğunun anlatılmasının önemine vurgu yaptı.

Prof. Dr. Erdem Görgün

Prof. Dr. Erdem Görgün: Kamu - özel sektör işbirliği önemli

Çalıştayda bir sunum yapan İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Erdem Görgün, verinin önemini vurguladı, toplum olarak veri sıkıntısı çekildiğini söyledi. Döngüsel ekonominin olmazsa olmaz bir konuma geldiğini söyleyen Prof. Dr. Görgün, yurt dışından örnekler de vererek akademik bir perspektifle konuyu değerlendirdi.

Kamu ile özel sektör işbirliğinin bu konu özelindeki önemi de değinen Prof. Dr. Görgün, Türkiye’de atık yönetimi anlamında atılması gereken yönetsel ve stratejik adımları sıraladı.

Sinan Cem Şahin

Sektör hakkında deneyimli isimler olan TGDF Çevre Komisyonu Başkanı Kürşat Apan ve TGDF Yönetim Kurulu üyesi Sinan Cem Şahin de, GEKAP ve ilgili konulardaki uygulamaların nasıl yapılabileceği konuşunda görüş bildirdi, maliyet ve tüketici boyutundan söz etti.

Kürşat Apan

Konuşmasında geri kazanım maliyetinin yenisinden pahalı olmaması gerektiğini vurgulayan TGDF Lojistik Komisyonu Başkanı Uygar Uşar, uygulamaların Türkiye gerçeklerine uygun yapılması ve ülkeye özel bir model uyarlanması gerektiğini söyledi

Uygar Uşar

Close