Fuar teşviklerinin yanlışlığına değinerek, teşvik mekanizmasının gözden geçirilmesi gerektiğini belirten TGDF Genel Sekreteri İlknur Menlik’e Kanada’dan destek geldi.
Gıda sektörü Dubai Gulfood Fuarı’na çıkarma yaptı!
Bloomberg HT canlı yayınında fuar teşviklerinin yanlışlığına değinerek, teşvik mekanizmasının gözden geçirilmesi gerektiğini belirten TGDF Genel Sekreteri İlknur Menlik’e Kanada’dan destek geldi.
Kanada’da Türk firmalarına destek için Montreal Teknoloji ve Ticaret Merkezi’ni hayata geçiren Yılmaz Nalçakar, “Sınırsız fuar teşviki dolayısıyla firmalar neredeyse her ay bir fuarda Devlet Teşviki ile ‘semt pazarı gibi tezgâh açıp’ mal satmaya çalışıyorlar. Ama tüketiciler bilinmeyen ürünleri, markaları tercih etmezler” dedi.
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik, 28 Mart Perşembe akşamı Bloomberg HT Ana Haber canlı yayınında Ali Çağatay’ın konuğu olarak, fuar katılım destekleri konusunda önemli açıklamalarda bulunmuştu.
Fuar teşvikleri konusundaki yanlışlıklar!
Ticaret Bakanlığı’nın daha çok yurt dışı fuarlara katılımı desteklemeye odaklı teşvik mekanizmasının yanlışlığına vurgu yapan Menlik, “Devlet fuarlara katılım için ciddi destekler veriyor. Bir firma sadece fuarlara katılmak için yılda 200 bin dolar teşvik alabiliyor. Bu biraz artık, firmaların çalışanlarını yurt dışına gönderdikleri ‘turistik amaçlı gezi’ye dönüştü.
Fayda/Maliyet analizi yaptığımızda, bunun bizim ihracatımıza katkısı yüzde 2 bile değil. Bence bu yanlıştan dönülmeli ve teşvik mekanizması gözden geçirilmeli. Ülkemizin kaynaklarıyla yurt dışı fuarlar yerine, kendi fuarlarımıza destek verelim” demişti.
Menlik’e Kanada’dan destek geldi
TGDF Genel Sekreteri Menlik’in bu çıkışına, binlerce kilometre uzaktan, Kanada’dan destek geldi.
Kanada’da kurulu MS Global Lojistik Şirketi olarak, 1 Mart’ta Montreal Teknoloji ve Ticaret Merkezi (MTTM) projesini hayata geçirdiklerini bildiren Yılmaz Nalçakar, bir ülkede iş yapabilmenin ön koşulunun, o ülke pazarında tanınır olmaktan geçtiğini söyledi. Nalçakar, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Firmalarımız pazara kendi isim ve markaları ile girmek yerine, daha ziyade distribütörler kanalıyla ve nerdeyse sıfır risk ile girmeyi ve kolay yoldan, emek sarf etmeden para kazanmayı tercih etmekteler. Ancak bu durumda pazar kontrol imkanını tamamen distribütörlere bırakmaktalar ve distribütörlerin başka bir ülkeden daha avantajlı bir ürün bulması halinde de pazarı tamamen kaybetmekteler.
Hindistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Pakistan, İtalya, Yunanistan gibi ülkeler bu riskleri bertaraf etmek için kendi firmaları ile pazarda gittikçe daha fazla yer almakta ve kendi markalarını bu pazarda güçlendirmektedirler. Ülke olarak ihracatımızı bir türlü yeterli seviyeye çıkaramayışımızın en büyük sebeplerinden birisi de, dış pazarlarda kalıcı olamayışımız ve dolayısıyla yeterli ihracat ve üretimin olamayışıdır.”
“Fuarlarda semt pazarı gibi tezgâh açılıp, mal satılmaya çalışılıyor”
Firmalara verilen düzensiz fuar teşviklerinin ve diğer teşviklerin de ayrı bir sorun olduğunu vurgulayan Nalçakar, “Sınırsız fuar teşviki dolayısıyla firmalar nerdeyse her ay bir fuarda Devlet Teşviki ile ‘semt pazarı gibi tezgâh açıp mal satmaya’ çalışıyorlar. Buralarda tüketicilerin bilinmeyen ürünleri, bilinmeyen markaları almadıklarını kabul edemiyorlar.
Bu sebeple distribütörler de devamlılığı olamayacak, talep olduğunda hemen temin edilemeyecek ürünleri almıyorlar. Çoğu insan Türkiye’yi bile tam tanımıyorken, ürünleri almak istemiyorlar. Bu sebeple firmaların kendilerini, markalarını tanıtmaları gerekir. Türk ürünleri ne kadar çok piyasada tanınırsa ülkemiz de tanınmış olacak ve sonrasında piyasaya giren Türk Ürünleri daha kolay kabul görecektir. Ama bunun için firmalarımızın biraz çaba göstermesi gerekir” ifadelerini kullandı.
Yılmaz Nalçakar, Montreal Teknoloji ve Ticaret Merkezi ile Kuzey Amerika’ya açılmak isteyen veya halihazırda bu pazarlarda yer alan Türkiye’deki Üretici-İhracatçı Girişimciler ve Teknogirişim firmalarına, tek çatı altında ortak depolama, lojistik imkanları sunarak maliyet avantajı sağlamak ve böylece Kuzey Amerika pazarında daha güçlü rekabet edebilme imkanı vermeyi amaçladıklarını da dile getirdi.