Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun, özel sektörün Özel Sektörler İlişkiler Stratejisi çerçevesinde oluşturulan Özel Sektör İstişare Grubu (Private Sector Advisory Group, PSAG) ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı gıda endüstrisi ile kar amacı gütmeyen bir sivil toplum örgütünün küresel anlamda iş birliği açısından bir ilk olma özelliği taşıyor.
Toplantıya Türk gıda ve içecek üreticilerini temsilen Federasyonumuz Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman yanında, Almanya’dan Güney Afrika’ya, Pakistan’dan Pasifik Adalarına birçok ülkenin, küresel oluşumun ve firmanın temsilcileri katıldı. Toplantıda FAO tarafını Genel Direktör Qu Dongyu, yardımcıları Maria Helena Semedo, Laurent Thomas, Beth Bechdol ve diğer yetkililer temsil etti.
FAO Genel Direktörü'nün açılış konuşmasından sonra FAO Kaynak Aktarımı ve Özel Sektörle Ortaklıklar Bölümü Direktörü Alexander Jones moderatörlüğünde bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. Toplantı, tüm üyelerin geri bildirimlerinin alındığı bir oturumla sona erdi.
TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman konuştu
TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman toplantıda yaptığı konuşmada Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşılmasında FAO ve özel sektör iş birliğinin önemine değindi. İçinde bulunduğumuz ekonomik belirsizlik koşulları nedeniyle özellikle KOBİ’lerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda yatırım yapmayı geri plana atmak durumunda kaldığını ifade eden Şarman, bu sorunun devlet destekleriyle aşılabileceğini söyledi.
Şarman kar amacı gütmeyen tarafsız bir oluşum olan FAO’nun özel sektör ve devletler arasında köprü görevi görerek desteklerin doğru zamanda ve doğru yerlere aktarılmasına yardımcı olabileceğini belirtti. TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman konuşmasında şunları söyledi:
"KOBİ'lerin kısa vadede önceliği hayatta kalabilmek"
“Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakabilmemizi sağlayacak eylemleri en detaylı, uygulanabilir ve somut şekilde bir araya getiren çerçevedir. Ancak uzun vadede ciddi değişimler yaratması beklenen birçok program gibi bu Amaçlar da kısa vadede yüksek maliyetli yatırımlar gerektirebilmektedir. Kısa vadeli maliyetler özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin, faaliyetlerini bu Amaçlar doğrultusunda yönlendirmeye ikna edilmesini zorlaştırmaktadır.”
TGDF olarak ülkemiz gıda ve içecek sektörünün en kapsamlı sivil toplum kuruluşu konumundayız. Bu bağlamda yüksek bir saygınlığa da sahibiz. Buna rağmen yapabildiklerimiz sınırlı kalmaktadır. Hem Federasyon hem önde gelen üyelerimiz iyi uygulama örnekleri ortaya koysa da, içinde bulunduğumuz ekonomik belirsizlik ortamında kısa vadede hayatta kalabilmek işletmelerin ajandasında en üst sırada kalmaktadır."
"Devlet destekleri kritik noktalara aktarılmalı"
"Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları sektörden önce devletlerin hem yol göstericilik ve hem güç anlamında lokomotifliğini gerektiren bir çabadır. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin göstermekte olduğu direnç bu gücün vereceği ilk hareketle aşılacaktır. Devletlerin bu yöndeki direnç noktalarını görerek vagonları yürür hale getirecek girişimlerde bulunması gerekir. Bu noktada FAO, sahip olduğu birikimle özel sektör ve devlet arasında köprü görevi görerek bu sürecin işlemesini ve hızlanmasını sağlayacaktır.
FAO’nun kar amacı gütmeyen yapısı, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda sektördeki direnç noktalarının tarafsız şekilde ortaya koyularak buralara yapılması gereken desteklerin güvenilir şekilde devletlere aktarılmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda özel sektörün FAO ile beraberce eğilmesi gereken en önemli alanın, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına yönelik devlet desteklerinin hayata geçmesi olduğunu düşünüyoruz."
"FAO sürdürülebilirlik yatırımlarına kaynak aktarılmasına ön ayak olmalı"
“Hem dünya, hem ülkemiz ekonomik anlamda sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Belirsizlikler özellikle gıda sektörünün önünü görebilmesini zorlaştırıyor. Bu durum, bırakın Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda olmasını, herhangi bir doğrultuda yatırım yapılmasını bile güçleştiriyor.
Burada ilk akla gelen, özellikle uzun vadede plan yapmakta zorlanan küçük ve orta ölçekli işletmelerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yönünde yatırımlarının maddi olarak desteklenmesidir. Bu bağlamda FAO öncelikle devletleri bu destekleri doğru şekilde planlayarak hayata geçirme yönünde teşvik etmelidir."
"FAO ile iş birliğimizi sürdürmekten mutluluk duyacağız"
"Bunun yanında, FAO küresel çeşitliliği her yönü ile yansıtan bir bilgi birikimine sahiptir. Bu bilgi birikimi, dünyanın bir ucundaki iyi uygulamaların öteki ucundaki benzer işletmelere uyarlanabilmesine olanak sağlayabilecek bulunmaz bir hazinedir. Bu açıdan FAO sektöre Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusundaki değişimi kısa vadede en düşük maliyetle nasıl gerçekleştirebileceği konusunda yardımcı olmalıdır.
Bu konudaki iletişimler sektördeki aktörlerle bire bir iletişim yanında Federasyonumuz gibi sektörün geneline erişimi olan saygın kuruluşlar üzerinden de yürütülebilir. Zaten FAO ile yakın ilişki içerisindeyiz. Federasyon olarak bu iş birliğini sürdürmekten mutluluk duyacağımızı tekrarlamak isteriz.”