Prof. Dr. Mehmet Pala’nın Gündemi: “Gıda Sanayisinde Eleman İhtiyacı”

Prof. Dr. Mehmet Pala’nın Gündemi: “Gıda Sanayisinde Eleman İhtiyacı”

Prof. Dr. Mehmet Pala’nın Gündemi: “Gıda Sanayisinde Eleman İhtiyacı”

Dünyada her alanda rekabet giderek artmaktadır. Bilgi ve haberleşme sistemleri gelişmiş, dünya küçülmüştür. Hemen hemen dünyanın her yerinden haber almak, gelişmeleri izlemek kolaylaşmış ve bu nedenle rekabet koşulları ağırlaşmıştır. Bu ağır rekabet koşullarıyla baş etmede, her alanda bilgide, üretimde ve hizmette farklılaşma devri başlamıştır. İşte kurumlarda ve işletmelerde bu farklılaşmayı yaratacak kaynak da insandır.

İnsan kaynağının doğru algılanması ve önemsenmesi kurumların yaşamlarında yeni bir dönüşümü de birlikte getirmektedir. Bu çerçevede yönetim anlayışı değişmekte, bilgiye, bilginin kullanımına verilen önem artmakta ve personelin eğitimine süreklilik kazandırılmaktadır. Böylece işletmeler de günün değişen koşullarına daha hızlı uyum sağlamakta ve rekabetçi bir yapıya kavuşmuş olmaktadır. Kurumları/işletmeleri geleceğe taşıyacak olan esas güç, çalışanların yarattığı değerler ve iş birliği yaptıkları kurum ve müşterilerle olan ilişkilerinin kalitesidir. Değer yaratan ve ülkemizi, kurumlarımızı, işletmelerimizi geleceğe taşıyacak kadroların oluşturulması ve geliştirilmesi için her türlü çabayı göstermeniz gerekiyor.

Gıda sanayisi, ürettiği ürünlerin çeşitliliği ve bu ürünlerin birbirinden çok farklı özellik göstermesi nedeniyle karmaşık yöntemlerin uygulandığı bir sanayi dalıdır. Bu nedenle de bu sanayi alanında çalışan mühendislerin bu çerçevede yetiştirilmesi gerekiyor.

Birçok sanayi temsilcisi istedikleri kalitede eleman bulmakta zorluk çektiklerini söylüyor. Geçenlerde bir arkadaşım açık olan mühendis kadrosuna 200 kişinin başvurduğunu, ancak hiçbir adayın beklediği gibi olmadığını söyledi. Gıda sanayisi hep yetişmiş deneyimli eleman istemektedir.

Ancak, mühendislerin yetişmesi ve deneyim kazanması için önlerinde onları yetiştirecek veya bilgisini paylaşacak kişilerin olması önemli. Doğal olarak bu süreç en az 4-5 yıl sürmekte. Şirketlerin ise bu kadar süre beklemeye tahammülleri yok. Onların, işlerini bir an önce iyi yürütecek insanlara ihtiyaçları var. Bunu da normal karşılamak gerekiyor. Peki, meslek yaşamına yeni atılan mühendisler nerede ve nasıl yetişecekler ve deneyim kazanacaklar? Burada şirketlere, büyüklüklerine göre, deneyimli elemanların yanına daima mesleğe yeni girmiş genç mühendisleri işe almalarını öneriyorum. Böylece şirketler bu mühendislere hem yetişme olanağı vermiş hem de kendi elemanlarını kendileri yetiştirmiş olurlar.

Öte yandan, yeni mezun mühendislerin işlerinin kolay olmadığını da biliyorum. İş bulmak, hem de iyi bir iş bulmak, bekledikleri ücreti almak her zaman mümkün olamıyor. Genç mühendis kendi mesleğini geliştirebileceği ve çalıştığı kuruluşa katkıda bulunabileceği bir iş yakaladığında ücrete pek bakmamalı. Ücret önemli, ancak kendini yetiştirmesi daha önemli. Birkaç yıl öğrenme ve deneyim kazanma çabası sabrı gösterebilirlerse, zaten ücretin yükseldiğini göreceklerdir. Gıda sanayisinde gıda, ziraat, kimya mühendisleri ve veteriner hekimlerin iş bulma olanakları giderek daralıyor. Birçok büyük gıda sanayisi kuruluşuna gelecek 5 yılda kaç mühendise ihtiyaçları olduğuna dair sorular sorduğumuzda, cevabın gerçekten hayal kırıklığı yaratacak türden olduğunu görüyoruz. Çünkü bu şirketlerin mühendis ihtiyaçları yılda 2-3’ü geçmemektedir. Her yıl mezun olan mühendislere nasıl bir iş olanağı yaratılacağını sorgulamak istiyorum. Ayrıca üniversitelerimizde 43 Gıda Mühendisliği Bölümü ve 30 Veterinerlik Fakültesi olduğu düşünülürse, mezun sayısının gereğinden çok olacağı ortadadır. Her yıl mezun olacak ortalama 2.000 mühendisin iş bulmasının zorluğunu görüyorum. Gıda sanayisi ve devlet kurumlarının her yıl bu kadar sayıda gıda mühendisi çalıştırması mümkün görünmemektedir. Aslında gıda mühendisliği ve veteriner hekimliği için bugün teknik gelişime yönelik eğitim programlarının olmadığını düşünüyorum. Sadece kalite, HACCP gibi eğitimler yeterli olmamaktadır.

Üniversitelerimizden mezun olanların yeterli mesleki formasyon kazanamadıklarını artık hepimiz biliyoruz. Bu durumdan ne öğrenciyi ne de üniversite hocalarını sorumlu tutabiliriz. Burada asıl olan mühendislik eğitiminde amaca yönelik ders içerikleri ve uygulamalarıdır. Burada teknisyen ve operatör eksikliğinden de bahsetmemiz gerekiyor. Durum bu alanda daha da kötüdür.

Gıda alanında meslek içi çeşitli eğitim programları düzenlenmelidir. Bu programlara sanayi kuruluşları da destek olmalıdır. Böylece hem mühendislerimiz kendi alanlarında daha iyi yetişmiş olacaklar hem de sanayimiz bilgili elemanları istihdam etme olanağına kavuşmuş olacaktır. Belirli eğitim programlarından geçmiş, dil bilen yetenekli mühendislere her zaman ihtiyaç olacaktır. Rekabetin çok keskin yaşandığı dünyamızda, her alanda olduğu gibi mühendisler arasında da ciddi bir rekabet yaşanmaktadır. Bunun için bir mühendisin kendisini diğerlerinden bilgi ve yetenek açısından farklılaştırması, daha öğrenimi sırasında bunu dikkate alarak hazırlanması gerekiyor. Eğitime, bilgi üretimi ve kullanımına hep önem verilmesi büyük önem taşıyor.

Eğer sanayide her alanda iyi olmak, rekabetçi olmak istiyorsak, insan dokumuzun geliştirilmesi konusunda etkin çalışmalar yapmalıyız. Genelde insanlarımızı, özelde mühendislerimizi iyi yönlendirdiğimizde, onlara belli formasyonları kazandırdığımızda her alanda rekabetçi olacağımıza inanıyorum.

 

Close