TGDF Tarım ve Orman Bakanlığı İş Birliğiyle “Dünya Gıda Güvenilirliği Günü” Etkinliği Düzenledi

TGDF Tarım ve Orman Bakanlığı İş Birliğiyle “Dünya Gıda Güvenilirliği Günü” Etkinliği Düzenledi

TGDF Tarım ve Orman Bakanlığı İş Birliğiyle “Dünya Gıda Güvenilirliği Günü” Etkinliği Düzenledi

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ile Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü,  “Dünya Gıda Güvenilirliği Günü” kapsamında Ankara’da bir etkinlik düzenledi.

Orman Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda, 7 Haziran’da, “Gıda Güvenilirliği: Beklenmeyene Hazır Ol!” temasıyla düzenlenen etkinliğe; Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman, Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber ile Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) Başuzmanı Carlos das Neves ile Bakanlık Genel Müdürleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Dr. Ersin Dilber, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, “Tohumdan çatala, çiftlikten sofraya kadar güvenilir gıdanın teminatıyız. Gıda kaynaklı hastalıkların önlenmesi, gıda zehirlenmesi ve gıdadan kaynaklı diğer sağlık sorunlarını en aza indirmek için çalışıyoruz” dedi.

Dünya Gıda Güvenilirliği Günü önemli bir fırsat sunuyor”

TGDF Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman da açılışta yaptığı konuşmada, gıda güvenilirliğinin, toplum sağlığının korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması açısından hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Şarman, “Dünya Gıda Güvenilirliği Günü, küresel düzeyde farkındalık yaratmak ve gıda güvenilirliğinin önemini bir kez daha hatırlatmak, bu alanda yürüttüğümüz çalışmaları paylaşmak için bizlere önemli bir fırsat sunuyor. Bizler, Türk Gıda Sanayicileri, bu sorumluluğun farkında olarak, gıda güvenilirliği konusundaki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Üretimden tüketime kadar olan süreçte, üyelerimizle birlikte ulusal ve uluslararası standartlara uygun üretim yapmanın yanı sıra yenilikçi teknolojiler ve iyi uygulamalarla gıda güvenilirliğini artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

 

Gıda güvenilirliğini sağlamanın, sadece üreticilerin değil, tüm paydaşların ortak sorumluluğu olduğunu vurgulayan Şarman, “Üreticiler, tedarikçiler, dağıtıcılar, perakendeciler, tüketiciler, kamu ve akademi olarak hepimiz, güvenilir gıda zincirinin birer halkasıyız. Hepimizin üzerine düşen ayrı görevlerimiz var. Bunları elbette layıkıyla yerine getirirken, tüm değer zincirini sürekli gözden geçirmeli, tüm paydaşlar uyum ve eşgüdüm içinde çalışarak, en zorlandığımız noktalara dönüp, ortak akılla, o alanlara da katkı vermeli ve ilerlemeler kaydetmeliyiz. Zira tarım ve gıda tedarik zinciri ancak bir bütün olduğunda anlamlı bir değer zinciri olarak anlam ifade etmektedir” ifadelerini kullandı.

Şarman, şunları kaydetti: “Etkin denetim mekanizmalarının oluşturulması, iyi tarım uygulamalarının teşvik edilmesi, gıda üretim süreçleri ve spektleri üzerindeki dezenformasyonla mücadele edilmesi ve tedarik zincirinin her aşamasında şeffaflığın sağlanması, bu adımların başında gelmektedir. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamaların benimsenmesi, hem insan sağlığını korumak hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için büyük önem taşımaktadır. Unutmayalım ki, güvenilir gıda herkesin hakkıdır ve bu hakkı korumak hepimizin sorumluluğudur. Kamu otoritesi, kalkınma ajansları, ticari örgütler, sivil toplum kuruluşları, tüketici ve üretici grupları, akademik ve araştırma kurumları ve özel sektör kuruluşları gıda güvenliği konularında birlikte çalışmalı, güvenli gıda için bir araya gelmeli, ortak hareket etmelidir.”

 

“Gıda güvenliğini üç aşamada ele alıyoruz”

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da, nüfus artışının gıdaya olan talebi beraberinde getirdiğini söyleyerek, “2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyarı bulacağı, nüfusumuzun da 100 milyonu aşacağı dikkate alındığında, gıdaya olan ihtiyacın yaklaşık yüzde 70 daha fazla artacağı öngörülüyor. Bu gıdayı üretmek için de yaklaşık yüzde 55 daha fazla su tüketiminin söz konusu olacağı hesaplanmakta” dedi.

Bunun için hem gıda arz güvenliğini hem de gıda güvenilirliğini korumak ve dünyadaki gelişmeleri iyi okuyup analiz etmek durumunda olduklarını, bakanlık olarak politikalarında gıda güvenliğini üç aşamada ele aldıklarını vurgulayan Yumaklı, “İlk aşama üretim, ikincisi denetim, üçüncüsü ise tüketim. Destek ve hibelerden kredilere, sulama ve altyapı yatırımlarından tarım arazilerinin korunmasına kadar birçok düzenleme ve faaliyetlerle üretim aşaması devam ediyor” diye konuştu.

Gıda mevzuatını oluştururken; Avrupa Birliği’ne (AB) uyumun yanı sıra, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) çalışmalarını dikkate aldıklarına dikkati çeken Yumaklı, vatandaşların güvenilir, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşması için gerekli düzenlemeleri yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini belirtti.

Şimdiye kadar 104 Türk Gıda Kodeksi mevzuatı yayınlandığını, 81 ilde de güçlü bir denetim altyapısının bulunduğunu kaydeden Yumaklı, 41 kamu, 107 özel gıda laboratuvarıyla hizmet verdiklerini, gıdaya yönelik 15 AR-GE merkezinin bulunduğunu ve gıda denetimleri için 7 bin 617 personelin olduğunu söyledi.

Yumaklı, şunları kaydetti: “Biz en önemli gıda denetçisinin vatandaşımızın kendisinin olduğunu düşünüyoruz ve bunu ifade ediyoruz. Bugün, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu ve Bakanlığımızla birlikte imzalanan protokolle, gıda okuryazarlığı konusunda daha çok şeyler yapmamız gerektiğiyle ilgili husus, bir yol haritasıyla uygulanabilir hale geldi. Geçen yıl denetim sayısı 1,3 milyon, 2024 yılının ilk 5 ayında ise 515 bin denetim gerçekleştirildi. Bu denetimlerin yanı sıra gıda zincirinin birincil aşamasında da çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu kapsamda, gıda etiketlerine yeni düzenlemeler getirildi.”

Yumaklı ayrıca, “Tarım Cebimde” uygulamasını tanıtarak, bu uygulamayla tüketicilerin restoran ve işletmelerde barkodla güvenilir gıda sorgulaması yapabileceğini sözlerine ekledi.

Açılış konuşmalarının ardından EFSA Başuzmanı Carlos das Neves, “Bilim, Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilirlik” başlıklı sunumunda, EFSA’nın, AB gıda güvenliği sistemindeki rolünü, IPA ülkeleriyle iş birliği fırsatları ile geleceğe nasıl hazırlandıklarını anlattı.

Etkinlikte paneller düzenlendi

Etkinlikte ayrıca, “Bilgi Kirliliği, Gıda Okuryazarlığı” panelinde konuşan TGDF Genel Sekreteri Nihal Ayşe Mortepe, gıda ürünleri hakkındaki yanlış bilgilerin, özellikle sosyal medya ve dijital platformlarda hızla yayılabildiğine dikkati çekti. Mortepe, “Gıdaların içeriği, üretim süreci ve sağlık etkileri hakkında eksik bilgi verilmesi, tüketicilerin doğru kararlar almasını zorlaştırır. Biz bilgi kirliliği ve gıda okuryazarlığı konusunda yoğun bir çalışma yürütüyoruz” dedi.

Panele, Mortepe’nin yanı sıra Gıda Güvenliği Derneği’nden Dr. Samim Saner, Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanı Selim Kaplan, Güvenilir Ürün Platformu Genel Sekreteri Elif Attepe ile Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Komite Başkanı Nurten Sırma katıldı.

“Bilimsel Komisyonlar ve Risk Değerlendirme Çalışmaları” konulu panelde de, Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Alper Gökbulut, Gaziantep Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Bozkurt, Kırıkkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Naim Deniz Ayaz, Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sedef Nehir El, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sibel Özden ve Giresun Üniversitesi’nden Prof. Dr. Temel Öztürk konuşmacı olarak yer aldı.

Panellerin sonunda tüm konuşmacılara plaket takdim edildi.

 

 

 

Close